Fotoğrafım
Istanbul, Türkiye
Hassas yürekler taşıyoruz. Camdan, çatlayan, buğulanan, kırılan.. Candan dost aramamız da bu yüzden. Camdan anlayan..

1 Ocak 2009 Perşembe

Her gün onlarca seçim yapmak zorunda kalıyoruz. Kimi sağa ya da sola dönmek ya da bu öğlen pizza yerine ev yemeği yemek gibi basit seçimler. Ama tüm seçimlerimiz bu kadar basit olmuyor ve sonuçlarını bilemiyoruz ya da tahmin edemiyoruz seçimlerimizin. Bize bildirilmiş, öyle yaparsan böyle olur şablonları da yok yaşamda. Tüm insanlık tarihi seçim yapmak üzerine kurulmuş sanırım. Belki bizden önceki kuşaklar farklı seçimler yapmış olsalardı bugün hepimiz farklı yaşamlar sürüyor olacaktık.

Kutsal kitaplara geçmiş seçim yapmaya dair öyküler var. Bakara 249 vd, Ahd-i Atik I. Samuel, 24–30. da anlatılan bir savaş öncesinde yasaklanmış bir ırmaktan su içmeye dair bir öykü. Ve yasağa rağmen o sudan içmeyi tercih edenler, savaşamayacak duruma düşerler.

Her seçim mutlaka bir sonuç doğurur. Fakat çoğu kez bu sonuçlar geçici ve fazla iz bırakmayan türdendir, çoğu kez seçimlerimizin sonuçları bir savaşı yitirtip kazandıracak kadar büyük değildir. Ama bu kadar ağır olmasa da bizi etrafımızdakileri hatta bazen yaşamın kalan kısmını etkileyen sonuçları vardır. Bazen de yaptığımız seçimler mutlaka birilerini üzer, incitir. Bazen etkilenen sadece sizsinizdir.

Hani iki kişi tartışır ikisi de sizin arkadaşınızdır. Aslında birini ya da diğerini tercih etmenize bile gerek yoktur ama siz o tercihi yapmak zorunda hissedersiniz kendinizi. Birine sırtınızı dönüp diğerine kucak açmak bir seçenektir. Siz kendi doğrularınıza göre seçim yaparsınız. Bu seçim bir başkasını etkiler.

Ya da belki sivrisinekler kaplamıştır etrafınızı, küçük lokmalar koparıp dururlar sizden. Kimseyi huzursuz etmemek adına susarsınız uzun bir süre ama artık bir noktaya gelirsiniz ki çığlık atmaktan öte seçeneğiniz kalmaz. Çevredekileri rahatsız etmiyorsa o sivrisinekler, o insanlar,siz çığlık attığınızda rahatsız olurlar. İşte bu da bir seçimdir. çığlığınız yüzünden sizi ayıplayıp sırtını dönenlerin yaptığı seçim, sizi sivrisinekler tarafından ısırılmakla, o ortamdan kaçıp kurtulmak arasında bir seçim yapmaya zorlar.

Bazen hatta çoğu zaman seçimlerinizin sonuçları sadece sizinle ilgilidir. Bir şeyi hemen şimdi yapmak veya ertelemek kararı verirsiniz. Ertelemek, günü kurtaran bir seçim olsa da sonuçları daha vahimdir çoğu zaman.

Bir ağrıyı ertelersiniz bir süre sonra karşınıza habis bir oluşum olarak çıkar. Gitmeyi ertelersiniz, gittiğinizde orada bulamazsınız.

Ben çok uzun süredir bir şeyleri erteledim. Korktum, kaçtım. Şimdi, kendi adıma bir seçim yaptım, bir karar verdim. Mademki yeni bir yıla girerken yeni kararlar almak adettendir. Ben de kararlar aldım ve uygulamaya çalışacağım.

Lafı çok uzattım biliyorum. Özetle şubat başına kadar sizlerden uzak kalacağım.

Yeni yılda sizin seçimleriniz hep güzele ve iyiye götürsün sizi.

Hoşça bakın zatınıza
Zübde-i alemsiniz.

02.01.2009 notu: yanlış ifade ettiğim konuyu düzelteyim.
Ara sıra da olsa uğrayacağım sayfalarınıza. Ama uzun uzun kalamayacağım. Yazamayacağım. Eğer o kadar kalabilirsem bilgisayar başında geldiğimden haberdar ederim sizleri.

9 yorum:

Adsız dedi ki...

Öyle yada böyle aslında yaşamı erteliyoruz çoğu zaman ...
Tercih yapmak zorunda kalıyoruz ... Tercih ettiğimiz yol dışı sürekli aklımızda soru işareti sürekli acabalar diğer yol adına.. Yeni yıldan yada yeni yıl olmasıda şart değil yaşamdan ,hayatından beklediğin ne varsa gelip seni bulması dileği ile .. :)
ve şubat çok uzun bir zaman ..
bi sorun yok değil mi ..
Öpüyorum

Kadeh

Kedi Narnia dedi ki...

napalım bekleriz bizde... sen ver kararını uygula yeniliklerini... ama ara sıra göz kırpmayı unutma...

geçkalmadımki dedi ki...

Yaşamında olumlu gelişmeler olsun da bekleyelim.. birde döneceğim diyorsun ya..

Ümitle Sevgiyle bekleyeceğim Simurg..

geçkalmadımki dedi ki...

düşündükçe kötü geldi ..
ara sıra uğrayıp "napıyon" demiycekmisin şimdi..
neyse iyi ol da bekleriz...
Sevgiler...

Hera dedi ki...

bam telime dokundu bu yazı..
son iki yıldır ertelediğim bir şey var, haklısın günü kurtarmak uğruna... dilerim habis olmaz(mecaz)
tercihlerim gideceğim yolu belirledi hayatımda, her zaman...
ve her zaman (+) (-) bir şeye fırsat ya da tehdit sundu..
risk böyle bir şey göze almak karar vermek (+) (-) etki hissetmek...
son paragrafı beklemiyordum, ama olsun sen kararlıysan, bekleriz, beklerim

bi de öperim

kumhavuzu dedi ki...

tabi bi seçim yapmak lazımdı..İstanbulun soğuğumu Antalyanın sıcağımı diye..
sende sıcağı seçtin:D

Herneyse seçimin..senin için en güzelidir umarım..
Arada uğrar bi napıyon dersin sen:)

sevgilerr

uctemmuz dedi ki...

Simurg nasıl ya?
Karar al, uygula tamam da bloga ara neden?
Gel konuşalım bir.
Ben anlayamadım.

Adsız dedi ki...

nerde okudum unuttum..
kader dediğimiz şey yaptığımız seçimlerdir diyordu..

bir ayda yapacaksın yani..
seçimleri..

aslında..
hepimizin ertelediği seçimleri.. fena halde depreştirmiş oldun.. bu yazıyla..

şimdi belki.. de..

neyse..ben de gidip ertelediklerimi düşüneyim..
atalet olurken bile ertelediklerimi.. seçmek yetrine kustuklarımı...
hiç bi seçimi özgür irademle yapmadığımı goygoylanayım..biraz..
ertelemeyip tamamen rafa kaldırdıklarımın tozunu alayım..
bunun başkalarını nasıl etkileyeceğini..
o başkalarının hayatımdaki yerini önemini düşüneyim..

ve..
sanırım azıcık tatsızlaşayım..
atalet..

Hera dedi ki...

bir değişkli yok sanırsam...
gittim...

 
bu blog "atalet"le yapıldı