Yaşam gibidir puzzle. Birbirinden bağımsız yüzlerce parça.
Herkes farklı bir biçimde yapar puzzleını. Kimileri köşelerden başlar, kimi herhangi bir yerden. Ben mutlaka önce kenar parçaları bulur ve koyarım yerine. Sınırları baştan belirlemek kuralı baştan koymak mıdır bu bilmiyorum. Ama o zaman bile bir parçayı arttırır yada yanlış yere koyabilirsiniz. (benim yaptığım gibi:)) Kontrol bende, işte sınırları çizdim deseniz bile, o sınırlarda yanılabilirsiniz. Kurallar her zaman önceden konulamaz.
Birbirinden bağımsız binlerce parça. Hepsinin rengi, biçimi farklı. Ama her bir parçanın anlam kazanması için diğerlerine gereksinimi vardır ve her bir puzzle parçası, sadece dört başka parçayla gerçek uyumu yakalayabilir. Belki, bir iki köşesi bir başka parçaya uyar ama o uyum geçicidir. Asla diğer parçanın eşi değildir olmamıştır olmayacaktır. Onun yeri bellidir. O yerden başka bir yerde olamaz.
Tek başınayken de bir anlam ifade edebilir bir parça. Rengi, biçimi, üzerindeki resim parçası ilginizi çekebilir. Alıp arabanızın aynasına yapıştırabilir, cüzdanınızda taşıyabilir ya da anahtarlığınıza takabilirsiniz. Her ne yaparsanız yapın o parçanın tek bir yapılış amacı vardır. O resmin içinde olmak ve resmi tamamlamak. Resim ne kadar büyük olursa olsun, ne kadar çok parçası olursa olsun o parçacık olmadan resim asla tamamlanmayacaktır.
Bazen içlerinden birini bulamazsınız. O köşenin tamamlanması için ihtiyaç vardır o parçaya ama bir türlü bulamazsınız. Sağa, sola, masanın altına, kutuya bakarsınız defalarca ama yoktur. Bulunmaz, görünmez olmuştur. Oysa az önce görmüşsünüzdür onu. Orada durup sizin onu almanızı beklediğini bilirsiniz ama yoktur işte. Bir süre sonra kaybettiğinize üzülür, bulamadığınız için sinirlenir ama yüreğinizin bir köşesinde de bulacağınıza dair umudu yeşil tutarak bir başka köşeye geçersiniz. Bir anda başka bir parçayı ararken karşınıza çıkar o parça. Yitirdiğinizi sandığınız o parçayı bulmak nasıl bir sevinçtir bilmezsiniz. Zıp zıp zıplayıp, o parçayı öptüğümü, onu biraz kırgın azarlayıp, döndüğü için mutlu olduğumu anlattığım olmuştur.
Bazen bulup yerine yerleştirdiğiniz parça, yerinden emin olduğunuz başka bir parçanın oraya ait olmadığını gösterir size. Bir anda bir başkasını yerinden edivermiştir o aradığınız, beklediğiniz ve sonunda bulduğunuz. Oysa az öncesine kadar ne kadar da eminsinizdir yerinden edilmiş parçanın yerinin, sizin koyduğunuz yer olduğundan.
Zordur puzzle yapmak. Emek ister, sabır ister, gören gözler ister. Her bir parçayı tek tek tanımalı, bütün detaylarını, diğerleriyle benzer ve farklı yönlerini bilmelisiniz. Bazen iki parça birbirinin neredeyse tıpatıp aynısıdır. Eğer gören gözünüz yoksa birini diğerinin yerine kullanmaya çalışırsınız ama olmaz, oturmaz yakışmaz oraya. Puzzle sizin, yapan sizsiniz ve o parçayı oraya uygun gördünüz. Olmaz, oturmaz, yakışmaz oraya. Ve biran gelir bir başka parçayı ona eklemek istediğinizde birden fark edersiniz ki; o parçanın sizin yakıştırdığınız yeri yanlıştır. Onun yerini bulmak size kalmıştır. Eğer ona ait olmayan bir yere yerleştirmekte ısrar ederseniz incinir, kırılır, rengini, biçimini yitirir. Önce bu kadar kırıp hırpaladıktan, bir yere yerleştirmeye bir kalıba sokmaya çalıştıktan sonra gerçek yerine koysanız da o artık biraz kırık dökük, biraz incinip kırılmış, rengini yitirmiştir. Bu durumda iki seçeneğiniz vardır. Ya o parçayı resimden çıkaracaksınız ve resim eksik kalacak, asla tamamlanmayacak, ya da yerinde ama kırık dökük, biraz solmuş ve boynu bükük kalacaktır.
Resim tamamlanmış tüm parçalar yerini bulmuştur.
İşte o an geldiğinde; karşısına geçip bir kadeh şarap alın elinize ve kendiniz için kaldırın kadehi.
Bu hayatı güzel ve keyif alarak yaşadım, tüm dostlarımı olması gereken yere yerleştirdim diyebiliyor musunuz?
Yaptığımız en zor ve en güzel puzzle.
YAŞAM.
15 yorum:
evet..
süper olmuş..
kırk yılda bir yazar.. tam yazar simurgum..
her bir ayrıntısını düşünür.. dile getirir..
gözlemi keskin dir.. atrıntı özelliği de..
ama benim cevap.. evet..
ben kimsyei itiştirmiyorum kendi yaşantım içinde bir yere..
gerçi benim bi yaşantım mı var ruh durumundayım bu sabah..
ama dur ben o duruma takılmamayı becermek için varım..
ben çerçeveyi diziyorum önce.. hayatımı çerçevelemeye pek meraklıyım.. kendimi bi de.. zira başka hiç bişeyi çerçeveleyemiyorum...
yok hayır bu tarzda yazmamalıyım..
ne dedim.. evet.. önce çerçeveyi.. yerleştirip.. sonra ara parçalara..
parçalara yer ararken.. ben kimseyi zorlamıyorum .. bi bırakıyorum boş yerlere.. üzerine eğer kendiliğinden oturuyosa ne ala.. değilse ve hatta o delik boş da kalsa.. o parça dışarda kalıyor.. parça hırpalanmıyor.. bazen içimden bir çekiçle vura vura yerine oturtma isteği gelse de.. dinlemiyorum o isteği...
bana lazım olmayan parça.. bazen bi başka pazılda pıt diye yerini buluyor..
ben o boşlukla da idare edebiliyorum sızlanmadan..
hatta eksik duvara asıp bak.. bu parça da yok.. diye onu konuşabiliyorum bi saat..
pis of konvörseyşına çeviriyorum sosyal hayatta .. ama gece belki gözümü boşluğa dikip şarabı da kafama dikebilirim.. kimbilir..
nese ben bi de şey diyim..
ben çokkkk bakakaldım..
resimlere..
ben bi pazıl yapmaya kalksam..
o parçalar....
bi ihtimal.. sknın hastanesi.. bizim market.. çocuksun okulu.. benim beş yıldır giymediğim bi paltonun cebi hatta bahçede bi saksının dibi şeklinde yerlere dağılıverirler..
üstelik bana bunları pazıl parçalarının kendi başına becerdikleri iddia edilir.. tam olarak ööle deil..
biz bilmiyoruz hiç yapmadık derler.. hep bir ağızdan..
=)
keyifsiz hatta asabi atalet..
bu saatte evet..
Bulutların tüm karalığına tüm griliğine rağmen güneşin parlak yüzünü gösterdiği güzel bir günden günaydınn :)
Söle bakimm ben o puzzlenin hangi parçasıyımm ... :) (ayy ne fenayımm)
Yazıyla ilgili söyleyecek benim bir sözüm yok söylenmesi gereken herşeyi sölemişsin sen zaten...:)
Ve mutluyum seni tanıyor olmaktan şu an bu yazılanları okuyup pc başında sırıtıyor olmaktan...:)
Kadeh
Puzzle bitmiş olsun senle şarap içelim (çok sevmem ama lütfen tatlı bişi olsun anlamamda üstelik) sen anlat ben dinleyeyim olur mu ?
sevgiler.
imza:
kalan parçalar içinde yerinin bulunmasını bekleyen who?
ben de severim puzzle.
çok yaptım.
özellikle de keyfisiz, amaçsız, işsiz olduğum zamaların rengidir. amacıdır onu tamamlamak.
önce çerçeve evet.
mutlaka çerçeveyi dizerim. sonra devam ederim.
bi de;
puzzle "yap-boz" demek ya,
yaptıktan sonra bozup kaldıran oluyor mu dersin?
ATALET:
Boş yerlere bırakmak o parçaların kendiliğinden şekil değiştirip o boşluğa uymasını beklemek olabilir mi?
Ben de önce çerçeveyi çizerim mutlaka. Biliyordum senin de öyle yapacağını. O yüzden en baştaki paragrafta yazdım. Bazen o çerçevede bir parça yanlış yere konulabilir yada bir parça o çerçevenin dışında kalıverir. Oysa yeri o çerçevenin içidir.:)
KADEH: Senin yerin mutlaka ve mutlaka o resmin içinde bir yer. Sen olmazsan o resim asla tamamlanmaz ufaklık. :)
WHO:
Şarap içmek için puzzleın bitmesini beklemeyelim bence:) Sen günü, saati ve mekanı söyle o zamana kadar bir sebep buluruz :)
Ama baştan anlaşalım. Ben hiç konuşkan biri değilimdir. Beceremem konuşmayı. O yüzden benden konuşmamı beklersen sessizliğin sesini duyabilirsin.:)
BURDASAKLANIYORUM:
Hah oldu. Beni işsiz güçsüz ilan ettin demi :) Aşk olsun yani:)
Ben yaptıklarımı ya armağan ediyorum birilerine yada çerçeveletip evin duvarlarına asıyorum. Hiç bozmadım yaptığımı:)
Bide puzzle için bizimkilerin uydurduğu "yapboz" lafını pek sevmem ben. Diğer bulmacalardan ayırmak için uydurmuşlar sanki. Bilmece bulmaca anlamlarının yanında "kafa karıştıran" "karmaşık" gibi anlamlar da yükleyebiliriz. Ben onları daha çok seviyorum.:)
Who senin yorum altına yazdıklarını okuyordur merak etme :) hatta ben bilare bunun için özel geliyorumm :) who şu an itibariyle simurg hanımın sekreteri oluyorumm tüm randevu işlerini ben düzenliyorum o yüzden önce bana bildiriyosunn :)
içses:simurg seni parçalamadan sus bencee
Kadeh
iç ses gad blest you.
hislerime tercüman oldun :)
Bir kutu puzzle satın alındığında -en azından teoride- içinde tüm resmi düzgün bir şekilde oluşturacak parçaların olduğundan emin bir şekilde işe başlıyoruz.
Şimdi bu noktada merak ettim.
Hayat da o puzzle'ın tüm parçalarını veriyor mu acaba bize?
Cevabı evet olsun istiyorum şahsen ben...o zaman çablamaya devam etmek daha kolay ve anlamlı hale gelir.
Bu yorumu yapan kişi az sonra kendini iptal edecek, yazı kısa devre yaptırdı sanırım.:)
Sevgiler...
:)
Bana kalırsa hayat tüm parçaları veriyo da biz başka parçalar ararken bazılarını yitiriyor yada görmezden geliyoruz.
Aman ha sakın yazı yüzünden kendini imha etme. Gerekirse bu yazıyı kaldırır sonsuza kadar yazmam bir daha :)
Toplam 3 adet puzzle denemem oldu, ilkini özenle yurdışından seçmiştim ilk başlayanlar için 500 parça...
aslında evvelinde en çok sevdiğim şeydi, o zamanlar yap-boz du onun adı, yapılıp yapılıp yeniden bozulan yeniden yapılarak her bir parçanınyeri ezberlenen...onlarca puzzle'ım olmuştu küçükken
işte zevkini o yaşlarda aldıktan sonra o 500 lük parça bana pek bir farklı tecrube olmuştu...
Hakısın sabır, haklısın emek, haklısın o tek bir parçanın anlamı, haklısın her birine elini sürme onu tanıma anlamlandırma süreci, haklısın bittiğindeki haz... yüzlercesi tek başına anlamsızken çerçeveye girince ve karşısına geçince ne kadarda anlamlı!
sonraki 2 puzzle da 1000'erlik oldu, salon masasında yemek yiyemez, çorba kaselerini özler olduk, evdeki herkese özellikle anneye temizlik alanı kıstılaması elektrik süpürgesi torbası boşaltılması ultimatomlarım...kedimin haylazlıkları da cabası... Bitmedimi bitti elbet, akşam yapamya çalışan gözler yorgun ev halkı sevinçli o şekilde bitti o 2 tane... Şimdi kendi evimdeler en güzel yerlerde :) sormayan olsa bile ben yaptım diyorum :)
sevgiler
bir de atalet'e: puzzle parçalarının nihayi sonunu gördüğü için kocaman tebrik buradan :))
HERA
:)
Sakın...
Bayıldım ben bu puzzle yazısına, sorun onda değil bende.
Parçalar tamam yani?
Peki o zaman bazen bi parçaya bakıp uymasa da uymuş gibi yapabilir miyiz?
(Bu soru çok sevimli, şeker kız candy tadında soruldu, n'olur bunun da cevabı evet olsun.)
:)
okuyorum :) dün (perşembe yani) öğlen eve geçtim... malum kuzu.. şimdi de nöbetteyiz.. uyuyamıyor kuzu öksürmekten.. anca şimdi bakabildim.. ama yazmıştım bir mail kutuna bak istersen.. kadeh sende gel :)
en kısa zamanda şekerim... yer zaman bildiriyorum.. şarabı sen seçiyorsun.. canım sıkkındı iyi geldi bana şimdi burası.
bende yorum altlarını okuyorum.. güncelleri en azından. eskilere inemedim artık...
yarın cumaaa heyooo şimdiden güp güzel h.sonu dilerim.. zira benim gecem ve yarınım nasıl olur çok fluu şuan..
sevgiler...
HERA:
Ben özel masa yaptırdım puzzle için böylece ayak altında olmuyor:) Ataletin dediği tehlikeleri de masanın etrafına tel örgü çektirerek çözdüm :)
Şimdiye dek belki 30-35 puzzle yaptım evde sadece 7 tanesi duvarlarda asılı. Zaten evin duvarlarında benim fotoğraflarım ve benim puzzlelarımdan başka bişii yok. Aslan burcumuyum ne:)
Armağan vermeyi severim ve anlamlı bir armağan olduğunu düşündüğüm için yaptığım puzzleları armağan ederim. Zaten anladım ki benim için zafer duygusu son parçayı koyduğum an.
ÜÇTEMMUZ:
Şeker kız kendi. Allam yaa ne severdim onu:)
Soruna yanıt yapabilirsin elnbette olacak. Ama Anımsatmadan geçemiycem.
Gibi yapmak bazen çözüm gibi görünse de aslında büyükanneyi yutan kurtu kuzu postuna sarmak gibi bişii oluyo.
Ayh bu bana bi yazı konusu verdi.
Dur ben masallarla ilgili bişiiler yaziim şuraya:)
WHO:
Geçmiş olsun dileklerimi yineliyorum.
Çocuklar hakkında çok bilgim yok. Ben çocukların en çok "al annesi" halini severim:)(Bu ifade alıntıdır.)
Sen de arada bak mailine :)
13 yorumda kalmasın diye ek.
imza:
Batıl inanışlı simurg
Gerçek puzzlelar,yok bana göre değil,
sabırsızım ben...
Yaşam puzzlına glecek olursa,
tam bitirmek üzereyken,bir bakıyorum,
arsız bir parça kayp,yok...
bana oyunlar etmekte...
yok yahu,bu sefer izin ver bari,
tamamlayayım şunu,değil mi...
olmaz,illa uğraştıracak beni:)
sevgiyle...
deli kız
Yorum Gönder