Fotoğrafım
Istanbul, Türkiye
Hassas yürekler taşıyoruz. Camdan, çatlayan, buğulanan, kırılan.. Candan dost aramamız da bu yüzden. Camdan anlayan..

25 Kasım 2008 Salı

masal masal matitas


Masallar çocuklara, ejderhaların var olduğunu öğretmez.

Çocuklar ejderhaların var olmadığını bilirler zaten.

Masallar çocuklara, ejderhaların öldürülebildiğini öğretir.


Bu eski bloğumda yer verdiğim bir yazıydı.
Cuma günü "3temmuz"un yorumuna yanıt verirken birden masallarla ilgili bişiiler yazmak aklıma geldi.
Küçükken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Ayakkabı külkedisine tam olur. Kurbağa prense dönüşür. Uyuyan güzel bir öpücükle uyanır.
Bir varmış bir yokmuş ve onlar ermiş muradına...
Masalların insan yaşamında çok önemli işlevleri var bana kalırsa. Kendi adıma, eğitimimin bir kısmını masallarla tamamladım ve hayatta çok yardımı oldu bana. Şöyle ki;

İlk yardım bilmenin önemini pamuk prenses masalıyla kavradım örneğin.
O yüzden ehliyet sınavında hiç zorlanmadım. Öyle ya, prens bile olsanız ilk yardım bilmelisiniz. Her an karşınıza boğazına elma kaçmış bir prenses çıkabilir. Ya da;

Şuan tığ gibi ve 0 (sıfır!!) (zero!!) beden olmam da :P masallar sayesinde olmuştur. Ormanda dolaşan çocukların obezite problemi yaşayabileceğini hansel ve gratelden öğrendiğim için, hiç ormanda dolaşmadım.

Gene, büyüklerin özel yaşamına saygı gösterilmesi gerektiğini, aksi halde büyüklerin, küçükler aniden odaya girdiğinde, diş, kulak, saç gibi saçmalayıp yalan söyleyebileceğini kırmızı başlıklı kızdan öğrendim. Bu sayede büyüklerimin odasına paldır küldür girip çocukluk travması yaşamadığım için çok dengeli ve aklıselim bir yetişkinim. :P
:)

Birde işin masallarla gerçek yaşam arasına sıkışan kısmı var.

Masallar hayallere ilham verir. Ama sorun şu ki masallar gerçek olmaz, diğer hikâyeler gerçek olur. Karanlık ve fırtınalı gecelerde başlayan ve sonunu telaffuz etmeye bile korktuğumuz hikâyeler…
Gerçek olanlar kâbuslardır...
Onlar ermiş muradına sözünü bulan kişi var ya. Sıkı bir dayağı hak ediyor.
Ne dersiniz ?

10 yorum:

Adsız dedi ki...

ben masalları sevmezdim..
bir macar masalından..
şunu öğrendim..
yeterince ikna edici olursan..
herkesi HER ŞEYE ikna edebilirsin...
atalet...

Adsız dedi ki...

ama senin çıkardığın dersler süpermiş..
bak ben de işime yararsonuçlar çıkarabilseydim keşke..

ve benim çocukken tek bi kabusum oldu..
ama yetişkinlikte..
hayatın o kabusdan da beter olduğunu öğrendim..
ha bi de..
kerevete çıkanları da aynı kişi bulmuştur..di mi
atalet..............

Adsız dedi ki...

Pinokyoyu unutmamışmıyızz :)
Pinokyo yoksa masal değilmiydi ?
Pinokyodanda ne öğrendik ?
Büyüklerimize yalan sölememeyi yoksa burnumuz uzarr dimi :)

Yağmur damlalarıyla sevgimi gönderiyorum sana soguk kış günü içini ısıtsın die :)


Kadeh

Adsız dedi ki...

Benim takıntım ise. belki aptal ama hep çok güzel prenses kızlar, yakışıklı olması dışında hakkında başka bir bilgimiz olmayan prensler, sadece güzel olduğu için dünyanın en kötü kalpli kadınıyla evlenen yaşlı krallar, akıllı hep çok zeki cadılar, çocuğunu ormana terk eden aciz babalar, bla bla bla bitmez benim bu konudaki takıntılarım :)

sevgiler.. benden..

burdasaklaniyorum dedi ki...

ben severdim masal.
ne öğrendin dersen:
gerçek hayatın masallardan farklı olduğunu, masalların da bu sebeple okunduğunu.

uctemmuz dedi ki...

Yaaa...üff...
Beni üzen masallar olmadı aslında.
(İç çekiş)
(Dinleyenden eyvah eyvah, yine uzatacak nidaları)
(Aldırmadan devam ediş)
Farketmeden beynimizin arka odalarında gizlenen peşin kabul edişler üzdü beni.
Kader tahayyülleri.:)
Zeki, sevimli, iyi kalpli çocukların hep kazanacağına dair inanışlar.:)
Ama hayat devam ediyor, belki de öyledir.:)
Umarım öyledir...

Çok güzel bir yazıydı simurgcuğum, teşekkürler...

Adsız dedi ki...

Masallar yaktı beni zaten...
gerçek hayatta da aşkların sonsuz olacağını zannettim,pembe bulutların üstünden yere çakılmam pek sert oldu:))


deli kız

kayipsimurg dedi ki...

Atalet:
Gülümsemeni özlediğimi farkettim...

Kadeh:
Pinokyoyu unutmuşum haklısın. Bir dahaki masal yazısına eklerim söz...

Who:
Takıntını tam anlayamadım :) güzel kadınlarla evlenen yaşlı krallara mı yoksa yaşlı kralları baştan çıkaran güzel kadınlara mı kızıyorsun :)

Burdasaklanıyorum:
Ben sevip sevmediğimi bilmiyorum. Ama sanırım sevmezdim. Bir anlatan olsaydı bunu bilebilirdim belki :)

Üçtemmuz:
Hafiften bir Kemalettin Tuğcu havası mı sezdim ne :)

Delikız:
Yaa sorma:)
Bir de ah bu şarkıların gözü kör olsun diye bişii vardı değil mi :)

geçkalmadımki dedi ki...

Yaa haklısın ben de aynı çıkarımları yapmışım o masallardan ama..
hanselle grateli yanlış yorumlamışım..artık iş işten geçti ama...

Sevgiler...

kayipsimurg dedi ki...

Sen nasıl yorumlamıştın bak çok merak ettim şimdi :)

 
bu blog "atalet"le yapıldı