Fotoğrafım
Istanbul, Türkiye
Hassas yürekler taşıyoruz. Camdan, çatlayan, buğulanan, kırılan.. Candan dost aramamız da bu yüzden. Camdan anlayan..

11 Kasım 2008 Salı

Bir kadın gittiğinde

Bir erkeğin ağzından...
Kadınlar gittiklerinde,arkalarında daha büyük boşluklar bırakırlar. Onlar bir gün çekip gittiklerinde,peşlerinde 'yetim-öksüz' kalan çok olur. Mutfaktaki dolap, perdeler,kavanozun içindeki eski düğmeler,özenle saklanmış küçülmüş giysiler,dolap diplerindeki kurdeleler... Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar,yetim kalmıştır tabaklar.Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.Sık sık boynunu büker 'sarıkız'.O teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz,değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.Balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz.Bir kadın gittiğinde...Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında;Bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı,bir bahçıvan, bir muhasebeci...Bir anne gider... Bir dost...Bir arkadaş...Bir sevgili...Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.Övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır.Kapı eşiğindeki 'Dikkat et...' duyulmaz,annesi gitmiştir 'geç kalma'nın. Kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında.Ve bir kadın gittiğinde,pek çok 'yetim' bırakmıştır aslında arkasında...
Bekir Coşkun/Hürriyet

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bir de bunun gitmeden gideni var..
=(..

he ama.. bekir coşkun güzel anlatmış..
kadının yeri..
konusuna girmeden..
objeye dönüştürmeden..
kadın olmak ne güzel şey be simurgum..
ne çok şeye değiyor elimiz.. iz bırakıyoruz..
kötü tarafı sonradan istesek de kaldıramıyoruz o izi.. ordan..
aslında unutulalım..
hatta bizim aracılığımızla görülen yaşanan değişen şeyler de yok olsun isterken bazen..

demek ki neymiş..
gidiyorsan.. yakıp da gideceksin =P
külünü savura savura...
sevgiyle..

 
bu blog "atalet"le yapıldı